Başlangıç aşamasında çürük tedavi edilmezse ilerler ve dişin sinirine ulaşarak burada iltihaba neden olabilir (pulpitis). Bu durumda kanal tedavisi uygulanması gerekir. Kron köprü restorasyonları sırasında dişin siniri (pulpası) açığa çıkmaktadır. Bu durum şiddetli ağrıya neden olacağından kanal tedavisi gerekebilir. Travmaya maruz kalan dişlerde bazı durumlarda kanal tedavisi gerekebilmektedir. Bunu tam olarak tespit etmek için radyografi alınmalıdır.
Kanal Tedavisi
Dişin kökünde ve ağızda gözüken kısmında bulunan damar ve sinir dokusunun temizlenmesi ile oluşturulan boşluğun biouyumlu materyaller ile sızdırmaz şekilde doldurulmasıdır.
Hangi Durumlarda Yapılmalı?
Diş çürüğüne dolgu ile müdahalenin yetersiz kaldığı durumlarda, iltihaplanma varsa, diş çürüğü ilerlediyse, acılı ve ağrılıysa uygulanır.
Genellikle dişin damar sinir paketine (pulpa odası) kadar ilerlemiş diş çürüklerinde kanal tedavisi uygulanır. Bunun dışında travma (çarpma) kaplama için diş kesimi yapılırken gerekebilmektedir. Hastanın haberi olmadan kronik apseler oluşabilmektedir. Yani kanal tedavisi olmadan önce ağrı oluşması kesin değildir.
Hastaların altı aylık kontrollere gitmeleri radyolojik olarak incelenmesi ve ağız içi muayene yapılması gerekmektedir. Kanal tedavisi sonrası yaşanan en büyük sıkıntı dişin renk değiştirmesidir. Dişin restorasyonunu çok iyi planlanarak geride çürük kalmadığına emin olunarak yapılmalıdır. Kanal tedavili diş sıvı kaybına uğradığı için canlı dişlere göre daha kırılgandır.
Madde kaybı çok ise laboratuvar ortamında hazırlanan inley onleyler tercih edilebilmektedir. Kanal tedavisi yapılmış diş tekrar iltihap ve ağrı yapabilir. Mikro sızıntı veya kanal tedavisinin doğru yapılmaması sonucu kök kanallarında ilerleyen bakteriler kemik dokusuna kadar ulaşabilir. Böyle durumlarda tekrar kanal tedavisi uygulanabilir.
Kanal tedavisi ile iyileştirilemeyen apse durumunda apikal rezeksiyon yapılabilinir. Apikal rezeksiyon Cerrahi yolla kök ucunun ve iltihap dokusu temizlenmesi işlemidir.